Page 7 - BTO_Stratejik_Plan19-22
P. 7

onlar  gibi  yaşamaya  alışıyordu.”  Peçenekler’in  balkanlardan  yaptıkları  akınlar,  imparatoru  İstanbul’a

               dönmeye mecbur etmiştir.
               Bu gelişmeden de anlaşıldığı üzere Anadolu’da 1071 sonrasında başlayan fetih hareketleri 12. yüzyılın ikinci

               çeyreğine gelindiğinde, Beyşehir civarında da yoğunlaşır ve bu dönemde bölge Türk hâkimiyetine girer. Sultan
               Alaeddin Keykubat döneminde, kültür ve imar faaliyetleri iyice canlanır.
               Buna paralel olarak Beyşehir’ de Kubadabad Sarayı yapılır. Şöyle ki; “Sultan Konya’dan Antalya ve Ala iye

               arasında kış başlangıcı ve bahar dönüşü seyahatlerinde göl kenarında ve bir tepenin eteğinde inşa ettiği Kuba-
               dabad şehri meyve ağaçları ve yeşillikleri, suları, havası ve gölün manzarası ile çok şirin bir yerdi.

               Bu güzel yer sultanında dikkatini çekti. Ve mimarlarına burada bir mamure yapmasını emretti ve az bir müddet
               içinde sultanın arzusuna göre bir saray yapıldı. Sultan her sene Akdeniz sahillerine gider ve oradan dönerken
               bir müddet burada yaşar; eğlenir ve dinlenirdi.”

               Sultan bu şehri yaptırdıktan sonra, bu toprakların saadeti ve ümranı artmış, yeni vilayet kurulmuştur. Adalar,
               yarım adalar muhteşem kasırlarla süslenmiştir. Bundan sonra Kubadabad, Türkiye Selçukluları’nın ikinci
               derecede  başkenti  işlevini  üstlenmiştir. 1240’da  Baba  İshak  İsyanı  sırasında  2.Gıyaseddin  Keyhusrev

               Kubadabad kaçmış ve orada bir adada kalmıştır.
               Anadolu’da çok sevilen Mübarizeddin Armağan Şah’ı da isyan bastırmakla görevlendirmiştir. Armağan Şah
               Amasya’ya ulaşıp, isyanı bastırmış ve Baba İshak’ı öldürmüştür. Bunu öğrenen bazı Baba İshak yanlısı asiler

               Armağan Şah’ı şehit etmişlerdir. Dışarı şehirdeki en eski mahalle ve orada bulunan bir cami Armağan Şah’ın
               adını taşımakta olup bu eser Cuma Camii olarak bilinir.

               Gıyasettin Keykubat devlet adamlarının birer birer ortadan kaldırılması ve sıranın kendisine gelmesi üzerine
               çok inandığı hassa kölesini gizlice Sivas Sülbaşısı Hüsamettin Karatay’a göndererek bu önemli meselenin
               çözümü  için  derhal  gelmesi  bildirilmiştir.  Hüsamettin  Karatay  Kudabaadab’a  giderken  Saadetin  Köpek

               saraydan ayrılırken kendisine hürmet gösterir durumda olanlar üzerine saldırmışlar. Bayraktar Togan kılıcı
               ile  Saddetin’i  öldürmüştür.  1258’de  ise  Sultan  Keykavus  Hülagü’nün  gönderdiği  elçileri  Kubadaabad’da

               kabul etmiş ve terslemiştir.
               Bu  olay  Moğol  zulmünün  daha  da  artmasına  yol  açmıştır.  Moğolların  desteğini  alarak  sultan  olan
               4.Kılıçaslan, Türkmenlerin sert tepkisiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak Beyşehir’de

               de Eşrefoğulları etkili olmaya başlamıştır. Bu arada 13. yüzyılda yaşamış tıp alimi Bey Hekim’in de Beyşehirli
               olduğu yönünde iddialarına hatırlamakta fayda vardır.
               Osmanlılar  ele  geçirmek  istedikleri  beylikleri  öncelikle  çatışmaya  girmeden  diyalog  yoluyla  almaya

               çalışmışlardır.  Bu  siyaseti  büyük  ölçüde  başarıyla  uygulayan  Osmanlıların  Anadolu’daki  en  ciddi  rakibi
               Karamanoğulları olmuştur. Bu sebepten olsa gerek Beyşehir, bu iki devlet arasında sık sık el değiştirmiştir.
               Osmanlıların yöreye yönelik ilk ciddi adım Sultan 1.Murat dönemine rast gelir. Sultan Murat büyük oğlu

               Yıldırım Beyazıt ile Germi yan hükümdarı Süleyman Şah’ın kızı Devlet Hatun’un nişanları yapıldı ve az sonra
               da düğünleri oldu. Süleyman Şah, kızının çeyizi olarak; Kütahya, Tavşanlı, Emiz(Eğri öz), Simav şehir ve

               kasabalarını Osmanlılara terk etti.
               Sultan  Murat  oğlunun  düğünü  münasebeti  ile  davetli  olan  Hamitoğlu  Hüseyin  bey  tarafından  hediyelerle
               gönderilmiş olan elçiye Hüseyin Bey’e ait bazı yerleri kendisine satılmasını söylemiş ve Hamitoğlu’na da o

               yolda  haber  yollamıştı.  Beyazıd’ın  düğününden  sonra  Kütahya’ya  gelen  Sultan  Murad’ın  kendi  üzerine







                                                               6
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12