Page 9 - BEYŞEHİR TİCARET ODASI 2015 - 2018 DÖNEMİ STRATEJİK PLANI REVİSYON TARİHİ 19-03-2018
P. 9
gün yüzüne çıkmamış daha birçok höyüğün bulunma ihtimali vardır. Yukarıda adı geçen
höyüklerden biri olan Kaşaklı höyüğü, Yeşil dağ Kasabası yakınlarındadır.
Beyşehir’in 27 km güneybatısında Beyşehir Gölü kenarında küçük bir höyüktür. 1951-1958 yılları
arasında J. Melloot tarafından Konya ovası yüzey araştırmaları sırasında bulundu.
Bu bölgeler geçmiş asıllarda yaşayan insanlığa ait bir yerleşme bölgesiydi.
Bu yörede ek olarak, Beyşehir yakınlarında olan ve bugün Hüyük sınırları içinde kalmış bazı
höyükleri saymak da mümkündür.
Çavuş Kasabası yakınlarındaki Küçük Höyük bunlardan sadece biri olup burada bulunan eserlere
değinmekte fayda vardır. Buluntular arasında tunç eserler, büyük bir çanak, kazan, iki adet kepçe,
mızrak takımları ve seramik parçaları vardır. Küçük Höyük M.Ö 2000’den altıncı yüzyıla kadar
iskan edilmiştir. Daha geç dönemine ait seramiğin çok az olmasının sebebini yerleşim yerinin
değişmiş olmasında aramak lazımdır. Çukur kent Höyüğü’nde ise, ilkel silah ve çanak kalıntıları
bulunmuştur. Türkiye Selçuklu Sultanı 2. Mesud 1124’te yöremize yönelik fetih hareketlerini
yoğunlaştırmışlardır.
Ankara’dan Eymür oymakları reisi akıncı Nureddin bin Madan Gazi, Beyşehir, Seydişehir,
Şarkikaraağaç ve Gelendost civarını fetihle görevlendirilmiştir. Beyşehir gölü ile Hoyran Gölü
arasına yerleşen Eymür Türkmenleri bugünkü kasaba ve köyleri kurarak buralarda yeniden
Türklüğü ihya etmişlerdir. Selçukluların 1176’da Bizans ordusu karşısında elde ettiği Miryokefalon
Zaferi sonrası, Anadolu’nun Türk yurdu olması kesinleşmiş ve Beyşehir çevresine de Türkmenler
hakim olmuştur. Anadolu’ya halen hakim olan Müslüman Türk varlığı köken itibarıyla Türkiye
Selçuklularına dayanır. Onlar üzerinde yaşadığımız toprakların fatihleri ve koruyucuları olarak
bilinir. Beyşehir ve çevresi de 1075’ten sonra Türkiye Selçuklularının hakimiyet alanına dahil
olmuştur. 13. yüzyılda ise hakimiyet kesinleşme aşamasına gelmiştir.
Türkmenlerin Batı Anadolu’ya akınlar yapması Yuhannes’in 1120 yılında sefer yapmasına sebep
olur.
Bu, sefer sonunda Uluborlu ve Beyşehir gölü civarı yeniden Bizanslıların hakimiyetine geçer. Bu
noktada, Türkler ile yerli gayrimüslim halkın güçlü bir iletişim köprüsü kurdukları görülür. Şöyle
ki: “1. Mesud idari alanda gösterdiği adaletle gayrimüslim dahi kendisine bağlanmıştır. Bundan
rahatsız olan imparator Yuannis Kommenos, 1142’de Uluborlu’yu Türker’den kurtarmaya
çalışırken, Beyşehir gölü adalarında oturan Hıristiyan halkı yurtlarından gemilerle taşıyarak ve
zorla çıkarmıştır. Zira onlar, Türkler’le dostluk ediyor ve onlar gibi yaşamaya alışıyordu.”
Peçenekler’in balkanlardan yaptıkları akınlar, imparatoru İstanbul’a dönmeye mecbur etmiştir.
/ beysehirto / beysehirto / beysehirto