Page 10 - BEYŞEHİR TİCARET ODASI 2015 - 2018 DÖNEMİ STRATEJİK PLANI REVİSYON TARİHİ 19-03-2018
P. 10
Bu gelişmeden de anlaşıldığı üzere Anadolu’da 1071 sonrasında başlayan fetih hareketleri 12.
yüzyılın ikinci çeyreğine gelindiğinde, Beyşehir civarında da yoğunlaşır ve bu dönemde bölge Türk
hakimiyetine girer.
Sultan Alaeddin Keykubat döneminde, kültür ve imar faaliyetleri iyice canlanır.
Buna paralel olarak Beyşehir’ de Kubadabad Sarayı yapılır. Şöyle ki; “Sultan Konya’dan Antalya ve
Ala iye arasında kış başlangıcı ve bahar dönüşü seyahatlerinde göl kenarında ve bir tepenin
eteğinde inşa ettiği Kubad-adab şehri meyve ağaçları ve yeşillikleri, suları, havası ve gölün
manzarası ile çok şirin bir yerdi.
Bu güzel yer sultanında dikkatini çekti. Ve mimarlarına burada bir mamure yapmasını emretti ve az
bir müddet içinde sultanın arzusuna göre bir saray yapıldı. Sultan her sene Akdeniz sahillerine
gider ve oradan dönerken bir müddet burada yaşar; eğlenir ve dinlenirdi.”
Sultan bu şehri yaptırdıktan sonra, bu toprakların saadeti ve ümranı artmış, yeni vilayet
kurulmuştur. Adalar, yarım adalar muhteşem kasırlarla süslenmiştir. Bundan sonra Kubadabat,
Türkiye Selçukluları’nın ikinci derecede başkenti işlevini üstlenmiştir. 1240’da Baba İshak İsyanı
sırasında 2.Gıyaseddin Keyhusrev Kubadab’a kaçmış ve orada bir adada kalmıştır.
Anadolu’da çok sevilen Mübarizeddin Armağan Şah’ı da isyan bastırmakla görevlendirmiştir.
Armağan Şah Amasya’ya ulaşıp, isyanı bastırmış ve Baba İshak’ı öldürmüştür. Bunu öğrenen bazı
Baba İshak yanlısı asiler Armağan Şah’ı şehit etmişlerdir.
Dışarı şehirdeki en eski mahalle ve orada bulunan bir cami Armağan Şah’ın adını taşımakta olup bu
eser Cuma Camii olarak bilinir.
Gıyaseddin Keykubat devlet adamlarının birer birer ortadan kaldırılması ve sıranın kendisine
gelmesi üzerine çok inandığı hassa kölesini gizlice Sivas Sülbaşısı Hüsamettin Karatay’a göndererek
bu önemli meselenin çözümü için derhal gelmesi bildirilmiştir. Hüsamettin Karatay Kudabaadab’a
giderken Saadetin Köpek saraydan ayrılırken kendisine hürmet gösterir durumda olanlar üzerine
saldırmışlar.
Bayraktar Togan kılıcı ile Saddetin’i öldürmüştür. 1258’de ise Sultan Keykavus Hülagü’nün
gönderdiği elçileri Kubadaabad’da kabul etmiş ve terslemiştir.
Bu olay Moğol zulmünün daha da artmasına yol açmıştır. Moğolların desteğini alarak sultan olan
4.Kılıçaslan, Türkmenlerin sert tepkisiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak
Beyşehir’de de Eşrefoğulları etkili olmaya başlamıştır. Bu arada 13. yüzyılda yaşamış tıp alimi Bey
Hekim’in de Beyşehirli olduğu yönünde iddialarına hatırlamakta fayda vardır.
Osmanlılar ele geçirmek istedikleri beylikleri öncelikle çatışmaya girmeden diyalog yoluyla almaya
çalışmışlardır. Bu siyaseti büyük ölçüde başarıyla uygulayan Osmanlıların Anadolu’daki en ciddi
/ beysehirto / beysehirto / beysehirto